Bugünkü yazımda, muazzam bir şehir olan Kiev’de sizlerle beraber bir yol haritası çizmeye çalışacağız.
Sovyetler Birliği’nin en büyük 2.ülkesi olan Ukrayna’nın güzel başkenti Kiev’de yaklaşık 2.700.000 kişi yaşıyor. 2012 Avrupa futbol şampiyonası maçlarıyle birlikte çıtasını bir hayli yükselten Kiev, malesef 2013-2014 dönemindeki Rusya olaylarından beri, bir hayli darbe alsa da, hala benim favorilerimden biri.
Hadi gelin şimdi bu harika şehire biraz daha yakından göz atalım.
Kiev’e hergün THY, Pegasus ve Ukrayna Hava Yolları’nın uçak seferleri var. Yaklaşık 2 saat süren yolculuğun ardından, Kiev Boryspil Havalimanı’na iniş yapıyorsunuz. Bildiğiniz üzere Ukrayna ve Türkiye arasında vize durumu da söz konusu değil artık. Pasaportumuzla havalimanı gümrüğünden de rahatça geçtikten sonra, valizimizi alıp, Kiev Boryspil havalimanından çıkışımızı yapabiliriz. Havalimanından çıktık ancak bizi bekleyen ufak bir konu var. Havalimanından şehir merkezine ulaşım çok da basit değil.
İki alternatifimiz var; Skybus veya Taksi. Açıkçası Skybus alternatifini çok da tavsiye etmiyorum. Çünkü direk olarak Kiev tren istasyonuna gidiyor. Tren istasyonundan da otelinize veya appartınıza ulaşmak için tekrardan taksi kullanımı yapmak durumundasınız. Taksi’ye binmek daha mantıklı bir yol, ancak Kiev’de minik bir durum daha var. Taksi kavramı alışılagelmişin biraz dışında. Yoldan geçen tüm arabalar bir anda taksiye dönüşüp, sizi gideceğiniz yere götürmek için davette bulunabilirler. Güvenlik hususunda bir sıkıntı yok, sonuç itibariyle Istanbul gibi bir şehirdeki yaşama alışmış olan bizler için, Kiev pek de bir tehlike teşkil edemez 🙂 Havalimanına iner inmez yanınıza bazı tipler yaklaşarak taksi lazım mı diye sorularda bulunacaklardır. Eğer bunları kullanacaksanız fiyatı baştan konuşmanız gerek. Kiev Havalimanı’ndan şehir merkezi arasındaki mesafe yaklaşık 1 saat. Bu bir saatlik mesafe için de ödemeniz gereken azami rakam 20 $’dır. Nacizane tavsiyem, kalacağınız otelle veya apartla önceden iletişime geçerek onlar kanalıyla bir araç ayarlamanızdır.
Araç işini de hallettiğimize göre, peki biz Kiev’de nerede kalacağız ?
Aslında otel alternatifi çok fazla, ancak Kiev şehrinin adeti otelden ziyade apart şeklinde günlük evler kiralamak yönünde. Fiyat, kalite ve lokasyon dengesine bakıldığında apart kiralamak son derece makul olabiliyor. Ben Kiev’de iki kez bulundum. İlk seferinde otelde kalmıştım, ikinci seferde ise apart kiralama yöntemini uyguladım. Çok da memnun kaldım açıkçası.
www.dobovo.com sitesi, Ukrayna’nın en geniş çaptaki apart ev kiralama portalı. Bu portal üzerinden istediğiniz bütçede ve özelliklerdeki evi rahatlıkla bulabilir ve güvenli bir şekilde rezerve edebilirsiniz. Apartınıza vardıktan sonra, resepsiyon görevlisinden anahtarınızı alıp, istirahate çekilebilirsiniz. Odalar gerçekten çok temiz, eşyalar son derece kaliteli ve yeterli. Mimari olarak da çağdaş çizgiler taşıyan dairelerde kalıyorsunuz. Fiyat olarak da, Istanbul’un Taksim meydanına tekabül eden bir bölgesinde gecelik yaklaşık 50 $ gibi bir rakama kalabiliyorsunuz.
Otel konusunda ise, hem belli bir standardı olsun, hem de fiyatı uygun olsun derseniz, Ibis Hotel Kyiv’i tavsiye edebilirim. Kiev’e ilk gidişimde bu otelde kalmıştım,memnun da kaldım .Tek handikapı ise şehrin ana merkezi ve atraksiyon merkezi olan Khreshchatyk caddesine 30 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde olmasıdır. Bu otelin de gecelik fiyatı yaklaşık 40-45 $ civarındadır.
Bavullarımızı yerleştirdik, hızlı bir duş alıp, yürüyüş ayakkabılarımızı da giydik, peki şimdi Kiev’de nerelere gitmeli, neleri görmeliyiz derseniz,
Khreshchatyk caddesinden başlayabiliriz. Burası Kiev’in ana caddesi. Biraz İstiklal, biraz Bağdat Caddesi karışımı kıvamında bir cadde. Mağazaları, cafeleri ve iş merkezlerine olan yakınlığıyla şehrin kalbi buradan geçiyor. Bu caddenin sonunda ise Özgürlük Meydanı dedikleri Maidan Nezalehnosti var. Burası da bizdeki Taksim meydanına benziyor. Şehirdeki bütün gösteri, eylem , kutlama ve diğer faaliyetler burada yapılıyor. Khreshcatyk caddesini bitirdiniz, eğer souvenir shop tarzı bir dükkan arıyor, Kiev’e kadar geldim, magnet, kartpostal matruşka ve Sovyetlere dair hediyelikler almadan gitmem diyorsanız ,o zaman sizi Podil semtine doğru alalım.
Arnavut kaldırımlarda yürüyerek, o şaheser sovyet mimarisinin içinde kaybolduğunuzu düşünebilirsiniz ki, bir anda karşınıza upuzun bir nehir çıkacak – Dnipro. Şehri ikiye bölen bu nehir boyunca plajlar var. Yaz dönemlerinde Kievliler burada güneşlenleniyorlar, yüzüyorlar. Nehirde saat başı tekne turları var, katılmanızı tavsiye ederim. 2 – 3 $ gibi bir rakama 1 saat boyunca Dnipro nehrini boydan boya gezme fırsatı yakalamış olursunuz.
Kiev’de çok güzel kiliseler var. Özellikle bunlardan bir tanesi var ki – Kiev Pechersk Lavra (http://www.lavra.ua/ ) adında bir manastır. Kiev’in yüksek bir bölgesinde bulunan bu kutsal ibadet mekanından Kiev manzarası panaromik olarak görünebilir, hemen yanındaki parkta saatlerce oturulup, kitap okunup, klasik müzik dinlenip, hayaller denizinde yüzülebilir 🙂
Kiev’in en güzel taraflarından biri de gelişmiş metro ağı. Şehrin her yanını saran çok kullanışlı ve kompakt bir metro ağı var. Ülke çapında, sosyal devlet anlayışının halen hüküm sürdüğünü metro bilet fiyatlarından da anlayabiliyoruz. Kiev’de bir metro bileti sadece 2 Grivna yani , 0,01 $, yani 10 Cent.
Kiev’de görülmesi gereken bir önemli yer de , Çernobil Müzesi. O dönem Çernobil faciasında yaşananları bil fiil örnekleriyle gösteren bir müze. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Kiev’de yeme içme konusuna da bakacak olursak, malesef hemen hemen bütün Slav bölgerinde yaşadığım sorunu Ukrayna’da da yaşadım. Damak tadı olarak biraz uzağımızdalar açıkçası 🙂 Onun için daha çok İtalyan ve Klasik Avrupa mutfağı yapan yerleri tavsiye ediyorum size.
La Veranda : Çok sevimli bir İtalyan restoranı. Haftasonları rezervasyon yapmadan yer bulmak zor. Makarna ve Pizzalar son derece lezzetli. Fiyatlar da bir o kadar makul. 2 kişilik yemek, salata, şişe İtalyan şarabı – 30 $.
Kult RA : Burası ise klasik bir Ukrayna lokantası. Dekor,dizayn tasarım tam anlamıyla size klasik bir Ukrayna dağ köyü ambiansı yaşatıyor. Hizmet eden görevliler ise tradisyonel kıyafetler içinde size servislerini sunuyorlar. Burada da son derece güzel çift kişilik yemek, tatli, şarap toplamda size 35 $ gibi makul bir rakam çıkartabiliyor.
Şimdi de geldik, Kiev’in en tatlı köşesine. Roshen Çikolata mağazası. Khreshcatyk caddesi üzerinde bulunan kocaman bir çikolata mağazası düşünün, girişinde kocaman çikolata şelaleleri ve oyuncak çikolatalar sizi karşılıyorlar. İçeride yüzlerce çeşit çikolata, hem de çok makul fiyatlarla. Şiddetle tavsiyemdir Roshen Çikolata mağazasına en az bir 30 dakika ayırılması 🙂
Kiev’de günü bitirdik, peki şimdi ne yapacağız ?
Tabiki gece kulüplerine gidiyoruz. Kiev gece hayatı olarak da son derece eğlenceli bir şehir. Çok sayıda güzel club ve disco mevcut. Şehir merkezinde bulunan Sky Bar ve Vodka Bar oldukça güzel clublar. Biraz daha merkez dışına çıkacak olursak Forsage Club’de Kiev’deki en başarılı ve hareketli discolardan biri. Discolarda çok fazla Türk göreceğinizi şimdiden garanti ediyorum 🙂
Öyle bir yer düşünün ki, her yer yeşillik, her yer ağaç. Bu güzel doğa, bir de bahar mevsiminin tatlı sıcak havası ve Dnipro nehrinin güzelliğiyle birleştiği zaman, Kiev’i gerçekten bambaşka bir kimliğe büründüyor. Yazımı, ünlü Alman edebiyatçı Goethe’nin sözleriyle tamamlamak istiyorum, ‘’ Bir şehir düşünün ki parkın içine kurulmuş, işte orası Kiev.’’
Bir sonraki yazıya kadar sevgiyle kalın.